Sık Yapılan Diyetler
SIK YAPILAN DİYETLER
Fazla kilo ve obezite süreci sadece ülkemizde değil, dünya genelinde yaygın olarak görülmektdir. Metabolik, kardiyovasküler, ortopedik rahatsızlıklara yol açarken bireyin yaşamını da psikolojik olarak olumsuz yönde etkilemektedir.
Bu olumsuzluk ise kişiyi yeni arayışlara yöneltmektedir. Bu sebeple kişiler daha kolay zayıflama arzusu, kısa vadade yüksek kilolar vermek isteme gibi arayışlara geçmekte.
ABD’ nde yapılan bir araştırma kişilerin güncel kilolarını korumak veya kilo almak için yaklaşık % 60 ‘ının internetten bu konuda araştırmalar yaptığını göstermektedir. Bireyler, estetik kaygıları ve daha az çaba göstererek daha iyi bir görünüme sahip olma düşüncesi ile yanlış diyetler uygulayarak sağlıklarına bilinçsiz bir bakış açısıyla zarar vermektedir.
Peki zayıflama sürecinde en çok tercih edilen 3 popüler diyet hangisi ?
- Olarak en sık tercih edildiğini klinik ve yaşamın olağan akışında çokça denk geldiğimiz diyet ; İntermittent Fasting (Aralıklı Oruç). Gün içerisinde belli periyodlarda, kişinin tok kaldığı süresini azaltıp açlık süresini ise uzatıp ağırlık olarak azalmayı hedeflediği diyet şeklidir. Bu tarz diyetler bilinçsizce uygulandığında; yaşamınızda birden enerji kısıtlaması yapılacağı için yani tüketmeniz gerekenden daha az bir enerji ile besleneceğiniz için kilo kaybı rahatlıkla gözlemlenmektedir. Fakat bireylerin en sık yaptığı hata ise, aralıklı oruç yaparken aldıkları düşük enerjiyi hedef kilosuna yaklaştıkça hızla yükseltmek.
Yapılan bu hata, kişiye hızlı bir kilo kaybı sağadıktan sonra belki iki katı olarak tekrar kaybedilen kiloyu almasına sebep olacaktır.
- Diyet ise GLUTENSİZ DİYET ; Bu diyet türü aslında gluten intoleransı yani gluten tüketimi sonrasında hassasiyet geliştirmiş bireylerde semptomların giderilmesine yarayan tek tedavidir. Günümüzde zayılama düşüncesiyle gluten hassasiyeti olayan bireyler ise bu diyeti popüler olarak kullanmaktadır. Fakat aslında glutensiz diyet incelendiğinde bir zayıflama diyeti olmayıp hastalığa yönelik tedavi edici yöntem olarak kulanımının doğru olduğu görülmüştür. Bu diyette ise yapılan hata ; bireylerin glutensiz diye aldıkları ürünlerin içerisinden buğdayın ana proteini glutenin çıkarılması ve gluten içeren ürünlere göre daha yüksek kalorili ve yağ içeriğine sahip olduğu bilinmeden bilinçsiz tüketimidir. Bunun yanısıra bu tarz glutensiz ürünleri tüketen kişilerde, ürünlerin zenginleştirilememesinden kaynaklı ; B grubu vitaminler, demir ve diğer mikro besin öğelerinde eksiklikler görülmektedir.
- sü ise Ketojenik Diyet; Yüksek yağ, düşük karbonhidrat ve yeterli protein içeren ilk kez epilepsiy, tedavi etmek için uygulanmış diyet türüdür. Ketojenik diyetlerde karbonhidrat düşük olması sebebiyle, beyin enerji kaynağı olan glikozu kullanamaz. Metabolizma ise bu sebeple yağlardan yeni bir enerji kaynağı olarak keton cisimcikleri elde eder. Keton cisimcikleri ise beynin yeni enerji kaynağı haline gelir. Günümüzde hala epilepsiyi tedavi edici diyet olarak kullanılan Ketojenik diyet, zayıflamada da çok kullanılır. Ağırlık kaybı konusunda bu diyetle ilgili karbonhidrat miktarının düşük kullanımı, proteinlerin ve yağların yüksek miktarda kullanımı kişiye doygunluk yani tokluk hissi verdiği için veya keton cisimciklerinin iştahı baskıladığı yönünde görüşler vardır.
Ketojenijk diyetin olumsuz yönlerine baktığımızda ise; yorgunluk, baş ağrısı, kusma, kabızlık, asidoz ve hipoglisemi kısa vadede gözlemlenirken dislipidemi, artmış trigliserit seviyesi, şiddetli hepatik steatoz, kardiyomiyopati gibi rahatsızlıkları ortaya çıkabilir.
